istanbul

istanbul

Aktarımlar: Yazıcıdan Çıkmış Menger Küpü

Fraktal'lar kendini tekrar eden desenlerden oluşan geometrik şekillerdir. Bir fraktalı ne kadar büyütseniz veya küçültseniz de hep aynı desenden oluştuğunu görürsünüz. Menger küpü veya Menger süngeri bunun tipik bir örneği. Bir küp alıp her yüzünü dokuza bölüp ortadaki kareyi (aslında küçük küpü) boşaltıyorsunuz. Bu işlemi diğer bütün küçük karelere uyguladığınızda ilk küpünüzü sonsuza kadar birbirini tekrar eden küçük küplere bölebiliyorsunuz.

Bu işlemin nasıl olduğu Wikipedia'dan alınmış şu fotoğraf ile daha iyi anlaşılabilir.


Kendine has merakları olan arkadaşım Nevit Dilmen, Menger küpünü evinde üçboyutlu bir yazıcı kullanarak yaptı. Yaptığı - ya da bastığı diyelim, çünkü bir yazıcı ile baskı alıyorsunuz aslında - Menger küpünü merkezden kayık bir diagonal ile kesilmiş şekilde bitirdi. Böyle olunca, içi boş kareler birleşip heksagram - altı köşeli yıldız - şeklini alıyor.

Lafı uzatmadan Nevit'in bastığı Menger küpünü göstereyim.


Gerçek bir Menger küpüne benziyor sahiden. Gerçeği bu değil mi diye sorarsanız değil derim, bu sadece yazıcıda basılmış bir kopya. Bu cevap son derece kafa karıştırıcı. Elimizde tutabildiğimiz ve tanıma uyan bir cisim niye gerçek olmasın ki, nihayetinde gerçeği diye elimize alacağımız bir nesne de bir şekilde üretilmiyor mu?

İşte asıl önemli noktaya geldik. Kağıt üzerine baskı yapan yazıcılar üç boyutlu nesnelerin iki boyutlu kopyalarını üretirken üç boyutlu yazıcılar nesnelerin kendisini üretebiliyor. Bu muazzam bir kırılma noktası. Evet, şu anda çok kaba saba kopyalar bunlar ancak yakın gelecekte bu işin nereye varabileceğini tahmin etmek insanı heyecanlandırıyor.

Günümüzde son derece ucuz bir mürekkep püskürtmeli yazıcıdan bile neredeyse profesyonel fotoğraf kalitesinde baskılar alabiliyoruz. Ancak gelin sadece 30 sene öncesine gidelim. Herhangi bir çıktı alabileceğiniz bir yazıcıya servet ödemeniz gerekiyordu ve alacağınız sonuç aşağıdakinden başka bir şey değildi.


Başka bir fraktal çizimini gösteren yukarıdaki yazıcı çıktısı zamanının harikalarından birini yansıtıyor. Sadece buna bakarak bile 30 yıl içinde normal yazıcı baskısında o dönemler hayal bile edilemeyecek yerlere geldiğimizi söyleyebiliriz. Eh, bugün yeni yeni ortaya çıkan üç boyutlu yazıcıların 20 yıl sonra neler basabileceğini şöyle bir tahmin edin.

Biz yine Nevit'in baskısına dönelim. Yazıcısından çıkan Menger küpünü kesik olarak hazırladığından bahsetmiştim. Küpü kesik yüzeyinden yere oturtup fotoğrafladığımda böyle görünüyor.


Küpü kesik yüzeyi bize bakacak şekilde önümüze koyarsak küçük boş küplerin birleşip nasıl altı köşeli yıldızlar oluşturduğunu zor da olsa görebiliyoruz.


Şimdilik emekleme safhasında olan üç boyutlu yazıcılar gelişip gerçek nesneler üretmeye başladığında neler olabileceğini bir düşünün. İhtiyacınız olan bir eşyayı dışarıdan almak yerine oturma odanızda kendiniz üretebileceksiniz. O zaman tüketici ihtiyaçları için kurulmuş devasa fabrikalar ne işe yarayacak? Biraz Marx'a gönderme yapalım ve üretim araçlarının el değiştirmesinin ekonomik sistemin değişmesine sebep olacağını kabul edelim. Buradan yola çıkıp boşlukları siz doldurun artık. Neler olabilir, neler! Bugünün sisteminin ön görülemeyecek başka bir sisteme dönüşmesine tanık olabiliriz belki de.

Bütün bunları yazmamın sebebi olan sıradışı arkadaşım Nevit'in eline sağlık diyorum. İşi ilerletirse, yeni baskılarını yine burada paylaşırım.

2 yorum:

nevit dedi ki...

Sevgili arkadaşım, ne güzel anlatmışın... Gelişmeleri hep beraber takip edeceğiz. Bize enteresan gelen bu gelişmeler gençleri hiç şaşırtmıyor. Onlar bunlar ile doğdular büyüdüler. Onlara çok doğal geliyor...

fani erkan dedi ki...

Başlığı okur okumaz aklıma Nevit gelmişti.. Avangard olmak kolay değil tabii. ;)Sunum için Aykut'a, yaptığı akıl almaz (en azından benimki) iş için Nevit'e teşekkürler. Tebrikler..