istanbul
Yazılım: Linux işletim sistemi
Bilgisayarınızın fiziksel yapısı ona can kazandıran bir işletim sistemi olmazsa hiç bir işe yaramaz. Nedir işletim sistemi? Bilgisayarın kendisi (yani donanım) üzerinde kullandığımız bağımsız programları (yani yazılımları) işler hale getiren bir yazılım grubudur. Büyük çoğunluk Windows işletim sistemini kullanıyor. Bunun nedeni bilgisayarınızı aldığınızda zaten üzerinde kurulu olması. İkinci bir grup da OS X kullanıyor. Bunlar da Apple Mac sahipleri. Bu işletim sistemleri üzerinde çalışan farklı bağımsız programlar ile işlerimizi görüyoruz. Örneğin internet'te gezinmek için internet explorer, safari ve Firefox kullanıyoruz. E-postalarımıza bakmak için outlook express veya thunderbird kullanıyoruz. Metin dosyaları hazırlamak için ise MS Office veya Libre Office kullanıyoruz. Bu liste uzar gider. Yani kısaca, her amaca uygun ayrı bir program, işletim sistemi üzerinde bizim için çalışıyor.
Pek çok insan Windows dışında bir işletim sistemi olduğunun bile farkında değil. Böyle bir şey varsa da deneysel bir şeylerdir işte diye düşünülür. Halbuki Linux diye gerçek bir alternatif mevcut. Aslında işletim sisteminin adı Linux değil; Linux bir aile diye düşünelim. Farklı Linux sürümleri var. İçlerinde en yaygını Ubuntu. Fedora, OpenSuse diğer en çok bilinen isimler.
Linux sistemlerinin en temel özelliği ücretsiz olmaları. Evet, bunlar bedava! İnternet'ten indiriyorsunuz ve bilgisayarınıza kuruyorsunuz. Öyle kaçak maçak değil, resmen bedava. Tabii, çoğunluğun bundan haberdar olmamasının sebebi daha önce yazdığım gibi Windows'un (veya OS X'in) zaten bilgisayarınızda kurulu gelmesi. Diyebilirsiniz ki "O zaman Windows da bedava, zaten bilgisayarın içinden çıkıyor işte." Pek öyle değil, bilgisayara ödediğiniz paranın bir bölümü işletim sistemine gidiyor. Yani aslında bilgisayarın kendisi sizin ödediğinizden daha az bir bedeli hak ediyor.
"Nasıl yapacaksam, üzerinde kurulu işletim sistemi olmayan bir bilgisayar bulacağım. Sonra bir yerlerden bir işletim sistemi indireceğim. Onu bilgisayara kuracağım. Çalışacak çalışmayacak (zaten kurulu gelen bile bir sürü sorun çıkartıyor) Bunlarla uğraşmak için mühendis olmak lazım. Ben üç beş kuruş fazlasını vermeye razıyım. Alınca basayım düğmesine çalışsın işte."
Dünya üzerindeki bilgisayar kullanıcılarının çok büyük çoğunluğu yukarıdaki gibi düşündüğünden alternatif sistemlerin kendini göstermesi - bedava olmalarına rağmen - çok zor oluyor. Düşünün, bir otomobile ihtiyacınız var. Yakınınızdaki bayide size uygun görünen ama çok da ucuz olmayan bir modeli gözünüze kestiriyorsunuz. Bir dostunuz size diyor ki biraz daha uzaktaki bir yerdeki başka bir bayide neredeyse aynısı tamamen bedava olarak sizi bekliyor. Hile hurda yok. Paralı olan kadar iyi performanslı, ondan daha güvenli, daha sağlam, daha güncel vs. Üstelik bedava. Siz "Aman boş ver, oraya kadar kim gidecek. Ben tomarla paramı döküp şu yakındakini alırım" derseniz bu gerçekten doğru seçim mi olur?
Psikolojik etkenler çok önemli. Yakın bir dostumun bilgisayarına Linux kurmayı önerdiğimde kabul etmedi. Kafası çalışan, cin gibi bir insandan bahsediyorum. Teknik konularda tedirginlik yaşaması doğal, ancak ona bütün kurulum desteğini vereceğimi, sistemi kurup şıkır şıkır çalışır durumda bir bilgisayar teslim edeceğimi söylediğim halde bu işe cesaret edemedi. "Yabancılık çekerim" dedi. Halbuki mesela Ubuntu kullanmaya başladığınızda yaşayacağınız yabancılık hissi Windows 98'den Windows Vista'ya geçtiğinizde yaşadığınızdan daha fazla değil.
Ben yaklaşık yedi - sekiz yıldır Linux kullanıyorum. Bunca zaman sonra artık benim ayrılmaz parçam oldu Linux. Ofisimizdeki bütün bilgisayarlarda OpenSuse, dizüstü bilgisayarımda ise Ubuntu kurulu.
Yukarıda dizüstü bilgisayarımdan bir ekran görüntüsü var.
Hiç Linux kullanmadığınızı zannediyorsanız muhtemelen yanılıyorsunuz. Cep telefonlarında çalışan Android işletim sistemi bir Linux uyarlaması. Google'da bir şey sorguladığınızda aramayı yapan sistem Linux. Apple'ın OS X sistemi de özelleştirilmiş bir Linux aslında. E-postalarınızı size ulaştıran sunucuların da neredeyse tamamı Linux ile çalışıyor.
Kişisel bilgisayarınızda Linux'u mükemmel bir şekilde kullanabilirsiniz. Virüs, sahte yazılım gibi dertleriniz olmaz. Veri kaybı, dosyaların bozulması gibi sıkıntıları neredeyse hiç yaşamazsınız.
Yukarıdaki görüntüde Ubuntu üzerinde çalışan Digikam var. Bu program fotoğraflarımı son hallerine getirdiğim dijital karanlık odam.
Bilgisayarınıza yeni bir şans vermek isterseniz cesaretinizi toplayın ve bir Linux sürümü deneyin. Özellikle bir süredir kullanmakta olduğunuz bilgisayarınıza güncel bir işletim sistemi ile yeniden can vermek istediğinizde Linux size ilaç gibi gelecektir. Düşündüğünüzden daha zahmetsizce özgür yazılım dünyasının bir parçası olabilirsiniz.
Güncelleme: Dizüstü bilgisayarım ömrünü tamamlayınca yenisini almak zorunda kaldım. IPS ekranlı ve SSD sabit diskli bilgisayarım Windows 8 işletim sistemi ile beraber geldi. Bir süre Windows 8'e alışmaya çalıştım ancak bu işkenceye fazla dayanamayıp sabit diski formatladım ve yeni bilgisayarıma Kubuntu kurdum. Oh, Dünya varmış dedim ve bilgisayarımın keyfini çıkartmaya başladım.
Kubuntu işletim sisteminin bir ekran görüntüsünü sunuyorum.
Bu kadar sorunsuz bir işletim sistemi olabilir, herşey tıkır tıkır çalışıyor. Hem güvenli hem hızlı. İnce ayar yapmak için internet'te biraz araştırma yapıp destek almakta fayda var ama "kutudan çıkan" haliyle bile nefis. Şiddetle tavsiye ederim. Kubuntu'yu edinmek için buraya tıklayın.
Güncelleme: Yeni bir Linux kurulumu gerektiğinde daha önce denemediğim bir sürümü deneyeyim dedim ve Linux Mint ile ilk defa muhatap oldum. Farklı görsel alt modelleri olan Mint'in KDE versiyonunu indirip bilgisayarıma kurunca anladım ki özellikle konuya hakim olmayanlar için Mint tam bir nimet. İndirip kurduğunuz anda yepyeni bir bilgisayarınız oluyor. İnce ayar her zaman mümkün ancak Linux'e yeni başlayanlar için Mint en doğru seçenek gibi duruyor, çok sevdim. İndirmek için web sitesi burada.
Güncelleme: 2019'da Linux Mint'in KDE arayüzünü bıraktığını farkettim. Bilgisayarımı güncellemeye karar verdiğimde tekrar Kubuntu'ya döndüm ve karşımda iyice olgunlaşmış bir sistem buldum. Bir bilgisayara deneme amaçlı KDE Neon kurdum, o da güzel ama Kubuntu bana daha sempatik geldi nedense.
Şimdi hem kendi kullandığım bilgisayarımda hem de MPD müzik sunucusu olarak çalıştırdığım bilgisayarda Kubuntu işletim sistemi var.
Kullandığım monitörün 2560x1440 pixel çözünürlüğü sayesinde ekrana birden çok pencereyi rahatlıkla sığdırabiliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder